|
"Merhabalar Yüksel Bey, Küçük Sırlar dizisi hakkında yazdıklarınızı okuyunca, size yazmadan duramadım. Sizin de belirttiğiniz gibi ben de izlerken hayretler içinde kaldım. 'ya ben Türkiye'de yaşamıyorum ya da bu dizi Türk dizisi değil' dedim. Bizlerle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir okul ve gençlik... Şöyle bir ikilemde kaldım: Senaristler mi bozulan gençlikten ilham alıyor yoksa bu hayal ürünü senaryolar mı gençliği bozuyor? Okullarda artık her türlü suç ve şiddeti görüyoruz. Zaten bütün dizilerde suç, mafya, uyuşturucu, şiddet var ve bunları insanlara çok normal bir durum gibi yansıtıyorlar. Ben 41 yaşındayım. Bizler okulda sadece ders değil, disiplini ve saygıyı da öğrendik. Bugün gençlerin en büyük eksikliği de budur. Okullarda kim ne giymiş, kim kimle çıkmış, kim kimin sevgilisini elinden almış gibi durumlar yaşanıyor ve buna en büyük etkenin televizyon olduğunu düşünüyorum. Bizleri yine bizim yarattığımız hayal dünyası bozdu. Bizler Perihan Abla, Süper Baba, Mahallenin Muhtarları gibi dizilerle büyüdük. Sadece ailede değil, mahallede sevgi ve saygıyı öğrendik. Böyle dizilere ihtiyacımız var. Daha fazla bozulmamak için... Saygılarımla..."
salaklarrrr
|
